본문 바로가기

미디어 속으로/신문/방송기사

[2013-09-11]『술탄과 황제』관련 터키 언론 인터뷰 모음



이스탄불-경주세계문화엑스포 고문 자격으로 이스탄불을 방문했던 김형오 전 국회의장은 9월 초 터키의 대표 통신사인 [지한 뉴스 ; CIHAN NEWS] 및 유력 일간지 [하벨 투르크 ; HABER TURK]와 단독 인터뷰를 가졌다. 이들 매체는 김형오 전 의장 책 『술탄과 황제』의 터키어 번역·출판을 확정지었다(티마스 출판그룹)는 소식과 함께 저자 인터뷰를 문화면에 큼지막하게 보도했다. 지한 뉴스 기사와 동영상은 튜르키예 가제테, 예니샤팍, 탁빔 신문 등 터키의 주요 매체에서 인용 보도했다. 아래는 하벨 투르크와 예니샤팍(출처=지한 뉴스)이 보도한 터키어 원문 및 한글 번역 기사 그리고 동영상이다.[한글 번역=정은경 박사(이스탄불 총영사관)]

*일부는 의역했음을 알려드립니다.

 

[지한 방송사 뉴스 동영상]바로가기 클릭

 

[하벨 투르크 인터뷰 기사 전문]

Kore İstanbul'un fethini konuşuyor!

Güney Kore’de İstanbul’un fethini yazdı, 31 baskı yaptı

 

Güney Kore Meclis Başkanlığı görevini yürütürken Türkiye'ye yaptığı resmi ziyarette İstanbul'un fethi hikayelerinden çok etkilenen Kim Hyong-O fethin romanını yazdı. Birçok kez İstanbul'a gelerek yürüttüğü çalışmaların ardıdan yazdığı "Sultan ve İmparator" adlı romanı Güney Kore'de 6 ayda 31 baskı yaptı


Serkan AKKOÇ / AHT

Güney Kore Meclis Başkanlığı görevindeyken Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında, İstanbul'un fethi hikayelerinden etkilenen Kim Hyong-O, fethin romanını yazdı. İki yıl boyunca birçok kez İstanbul'a gelen, savaşın geçtiği yerleri ve İstanbul surlarının her köşesini gezen, akademisyenlerle görüşmeler yapan, Türk ve Batılı uzmanların yazdığı 100'ün üzerinde kitap okuyan Kim'in "Sultan ve İmparator" adını verdiği romanı, Güney Kore'de 6 ayda 31 baskı yaptı. Şimdilerde Türkçe, İngilizce ve Japonca'ya çevrilen kitap, tarihi belgeler ışığında Fatih Sultan Mehmet ve Konstantin'in gözünden savaşı anlatıyor.
İstanbul - Gyeongju Kültür EXPO'su etkinlikleri için geçtiğimiz günlerde İstanbul'a gelen Güney Kore'nin eski Meclis Başkanı Kim Hyong-O, HABERTÜRK'ün sorularını yanıtladı.

- Güney Kore'de siyasetin en üst makamlarında görev yapmış biri olarak İstanbul'un fethini anlatan bir roman yazma fikri nasıl doğdu?
Güney Kore Milli Meclis Başkanı görevinde bulunduğum sırada 2009'da Türkiye'ye yapılan bir resmi ziyarete katıldım. İstanbul'daki Harbiye Askeri Müzesi'ni gezme fırsatı da buldum. Orada sergilenen kalın zincirin İstanbul'un fethi sırasında Bizans tarafından Osmanlı gemilerinin şehre girişini engellemek için Haliç'e gerilen zincirin bir parçası olduğunu öğrendim. Çok genç bir sultanın gemileri karadan, tepelerden yürütmesiyle bir şehre hakim olması beni çok etkiledi. Hakkındaki bütün kitapları okumaya ve araştırma yapmaya başladım. Okudukça daha fazla merak ettim. Bununla birlikte, Türkiye'yi, İstanbul'u ziyaret ettikçe daha da sevmeye başladım.

- Araştırmalarınızı nasıl sürdürdünüz?
Güney Kore'de Bizans'ın çöküşü ya da İstanbul'un fethi hakkında kitap hemen hemen yok gibi. Araştırmalarıma Avrupa kökenli İngilizce kitapları okuyarak başladım. Batı kaynaklı kitapları okurken hem Sultan II. Mehmet hem de Osmanlı tarihi hakkında objektif şekilde yazılmadıklarını gördüm. Önyargılı bir yaklaşım hissettim. Ben Türk değilim, Batılı, Avrupalı da değilim. "Daha adil, objektif ve üçüncü bir gözle bunu yazabilirim" diye düşündüm. Başkanlık görevimin ardından İstanbul'a geldim. Kitabımı tarihi gerçekler üzerine yazmak istediğim için daha fazla çaba göstermem gerektiğinin farkındaydım. İki yıl boyunca defalarca İstanbul'a geldim. Savaşın geçtiği noktaları, Bizans surlarının dört bir yanını gezerek keşfetmeye çalıştım. Türkiye'de yayımlanmış pek çok kitap ve makale okudum. Feridun Emecen, John Freely, Hasan Fırat Diker, gibi birçok uzman akademisyenle görüşmeler yaptım.

 

- Kitabın ülkenizde bu kadar çok ilgi görmesini bekliyor muydunuz?
Kore halkı Türkiye'yi ve Türkler'i çok sever. Ben ülkemde en yüksek kademeye çıkmış bir siyasetçiyim. Kitabı hatalı yazmam halinde şimdiye kadar biriktirdiğim bütün onurum zarar görecekti. 2 yıl boyunca bütün gayretimi ortaya koyarak yazdım. Ülkemden çok güzel tepkiler geldi. Kısa bir sürede 31 baskı yaptı. Bu kitap vesilesiyle iki ülke arasındaki kültürel gelişim ve dostluğun daha güçlendirilmesine katkıda bulunduğumu düşünüyorum. Şimdiye kadar Kore'de halk arasında ya da okullarda Osmanlı tarihinden çok bahsedilmezdi. Bugünlerde bu kitap sayesinde Kore'de Osmanlı tarihi konuşulmaya ve çocuklarımıza anlatılmaya başlandı.

- İstanbul için verilen savaşı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünya bu konuyu çok ihmal etmiş durumda. Bu konu üzerinde hakettiği kadar durulmuş değil. Güney Kore tarih kitapları da bu fetih olayına hakettiği önemi vermedi. Batı Avrupa, Amerika olsun hemen hemen bu konu üzerinde hiç durmadılar. Avusturya'da bir profesörle tanıştım. İlk defa duyduğunu söyledi.

- Sizce Batı neden böyle bir tutum sergilemiş olabilir?
Fetihte Avrupa, Asya'ya karşı ilk defa kaybediyor. Sarı ırk, beyaz ırkı yeniyor. Hıristiyanlık, İslamiyet'e yeniliyor. Medeniyet dedikleri dünya göçmen bir dünyaya yeniliyor. O yüzden bu olayı tarih içerisinde her zaman küçülterek değerlendiriyorlar. Fetih çok büyük bir olaydır. Ama Avrupa, önyargılı bir bakış içinde bunu çok adil ve doğru bir şekilde değerlendirmemiştir.

- Araştırmalarınız sırasında başınıza gelen ilginç olaylar var mı?
Bir keresinde İstanbul'un fethinin temsil edildiği Panorama 1453 Müzesi'ni ziyaret ettim. Görsellerden birinde bir top güllesi sur duvarına isabet etmiş şekilde resmedilmişti. Görevliye bu güllenin halen surda olup olmadığını sordum. "Evet" cevabı üzerine doğru söylediğini düşünerek surların her tarafında o top mermisini aradım. Ayaklarım şişti onu bulmak için ama bulamadım.

RESİMALTI: Kim'in kitabı, Erciyes Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Göksel Türközü tarafından önümüzdeki yıl yayımlanmak üzere Türkçe'ye çevriliyor.